24 Kasım 2010

Kirlenmiş Dünya..

Kasım'ın 23'ü Gecelerden, Düşünce Yumağı kafam her zaman ki yastığımla sevişiyor adeta. Olmadık düşünceler geliyor aklıma sevişiyorum ya yastıkla. Allah'ın hikmeti işte birden geldi aklıma olmadık düşünceler. Yaradılış destanından bir düşünce var beynimi kemiren.Düşündüm, düşündüm günahtır dedim yahu, düşünme bunları. Ama olur mu hiç benim aklıma gelecekte ben dusunmicem! Dayanamadım biraz sitemli biraz kederli biraz da yasama sevinciyle haykırdım düşüncelerimi.


Yaradılış yarabbi yaradılış, tamam bir dünya kurdun dilediğin gibi şekillendirdin bizlerin yasaması için daha doğrusu yasayabilmemiz için çok güzel bir dünya yarattın.Minnettarız, duacıyız. Ama kader dediğimiz su olay yok mu?İşte kemiriyor içimi gram gram bir karıncanın dişleri arasında gidiyor ömrümden.Keşke diyorum yaratırken bizi sorsaydın meleklerin aracılığı ile, nasıl bir yasam isterdin diye dünya'da. Keşke sordursaydın bizlere dünya gidip gitmeme isteğimizi..




 Hal buya hayalperestliğimi konuşturdum yine, “bembeyaz bir ortam beyaz kıyafetler yerlerden beyaz sisler çıkıyor. Karsımda kanatları olan bir melek, basında bir halka soruyor bana; Ey fanileşecek olan, Yaradanın yarattığı bir dünya var bu dünya kirlenmiş, insanlar amaçlarından şaşmış, karakterleri bozulmuş. Yaradanın sana bir şans veriyor gitmek ister misin yaşanası olan dünya'ya? diye soruyor bana. Ama biliyorum ya dünyayı, tatlı geliyor hayalimde bana, evet evet evet diyorum haykırarak. Ama gerçek olsa ne eveti “e” kelimesini lügatımdan zihnimden silerim. Ama dedim ya hayalperestim işte, saniyesinde kurdum bi hayal evet demeden önce, ben iyi bir dünya olması için caba harcıcam diye ama ne mümkün heves işte.. Tanrının bizlere verdiği en büyük umut belki de"heves"…


Neyse melek elimden tutuyor ve atıyor beni bulutlarında üzerinden dünyaya doğru birden ağlıyorum çırılçıplak bir haldeyim biri tutmuş ayaklarımdan sallandırıyor beni. Arada bir popoma vuruyor. Hani dilim olsa ne vuruyorsun lan, ben gelmeden önce kurdum bu dünyanın hayalini, daha gelir gelmez ağlatıyorsun beni diye bağıracağım ama nerdeee..

Sabi sübyanım işte ağzı var ama dili yok. Hemen sarıp sarmaştırıyorlar bir bez parçasına haydi ana kucağına bakalım. Lan bırak ne annesi ben dünyayı iyileştirmeye geldim vaktimi harcama diye söyleniyorum içimden yumruğumu sıkmış halde, ama ne mümkün daha dünyaya geleli 5dk olmadı, ben ağlıyorum, annem ağlıyor babam ağlıyor herkes ağlıyor anasını satayım. Lan diyorum ağlamayın, kurtaracağım hepinizi ama biri gelip kucağına alıyor canımı yakıyor ama bilmiyor tekrar ağlıyorum. Nasıl bir dünyaya geldim diyorum kendi kendime yoksa gezegenler mi karıştı diye düşünüyorum..


Dakikalar geçtikçe dünyaya geldiğime daha büyümeden isyan ediyorum ne ağlatıcı bir yermiş yok arkadaş yok.. Ben burada yapamam hay diyin eyvallah size, alın dünyanızı da sizin olsun, hangi birinizi kurtarım ben, adım basında ağlayan biri, hangi birinizi güldüreyim, hangi birinizin derdine çare olayım.. Yokk yokkkk pes ediyorum… Hadi kalın sağlıcakla..


Emre Haliloglu








2 yorum: